Jin. Op. Dr. Sevinç Bilgin

Fonksinel Tıpta Yaklaşım

Fonksinel Tıpta Yaklaşım

      Fonksiyonel Tıp

  • Kişiye özeldir.
  • Koruyucudur.
  • Önleyicidir.

Fonksiyonel tıp hekimliğinde amaç hastalık tanısı koyulmasından ziyade önlenmesidir. Hastalıkların ana nedenleri ve bunların ortadan kaldırılması fonksiyonel tıpta hedeflenir. Hastalığın temelini atan kök nedenleri belirlemek ilk aşamadır. Ardından genetik, beslenme, çevresel ve yaşam şeklini değerlendirmek gelir. Son aşamada ise nedenler arasında değiştirebileceklerimizi belirlemektir. Bunlar için muayene ve tahlil süreci gereklidir. Böylece kişiye özel sorunları belirlemek, uygun tedaviler ile şifa sağlamak hedeflenir.

 Bedenin bütünü değerlendirilip, hekim topladığı veriler ışığında kişiyi kronik ve kompleks hastalıklardan korumak için uzun vadeli bir plan ve yaşam tarzı programı çizer. Esas olan bütündür. Bütünü korumakdır.        

Fonksiyonel Tıpta Bakış Açısı

Bütüncül bir yaklaşım ile muayene organ ve tek sistem düzeyinde olmayıp geneldir. Testler günlük rutinin dışında, daha ileri laboratuvar testlerinden oluşur. Ayrıntılı soy geçmiş öyküsü de alınan hastamızda, genetik geçişli hastalık şüphesinde ileri tetkikler de yapılarak önleyici tedbirlerle hastalık önlenmeye çalışılır.

Fonksiyonel Tıpta Amaç

Fonksiyonel tıp ile, hastalanmadan önleyici ve koruyucu hekimlik yapmaktayız. Kronik hastalıkların bedeni yıpratmasını önlemek, sağlıklı yaşamak amacımızdır. Kronik hastalıkların oluşturduğu sonuçlardan ziyade, fonksiyonel tıp hastalıkların nedenlerini tedavi etmektir.

Fonksiyonel Tıpta Uygulanılan Testler

  1. Bedene zararlı olan toksinlerin tespiti,    
  2. Eksik olan vitamin ve mineral düzeyi,
  3. Barsak, ağız içi ve vajen mikrobiyotasının değerlendirilmesi,
  4. Gerekli durumlarda mikrobiyolojik testler (enfeksiyon şüphesi)
  5. Gerekli durumlarda genetik testler,

Fonksiyonel Tıp Hangi Alanlarda

Sağlıklı, kaliteli yaşamak için gerekli önlemler ve tedbirleri almaktadır. Kronik hastalıklar için daha yaşanılabilir çözümler bulmaya çalışır.

Kalp damar hastalıkları, romatolojik hastalıklar, troid fonksiyon bozuklukları, osteoporoz, alerji, inflamatuar hastalıklar, mide bağırsak sistemindeki fonksiyonel sorunlar, insülin direnci ve diyabet, menopoz ve menopozun getirdiği problemler gibi birçok hastalığın tanı ve tedavi sürecine destek olur.

Fonksiyonel tıpta hastalığın adı ve o tanıma yönelik tedaviden öte, hastalığın nedenini araştırır, hastalığın nasıl ve nereden olduğuna bakar. Nedeni bulmak tedavinin ilk aşamasıdır.   

Çoğunlukla kronik hastalıklara yol açacak nedenleri araştırıp, bu nedenleri ortadan kaldırmak ile tedaviye başlanır.            

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak aldığımız eğitim; sadece gebelik takibi ve jinekolojik hastalıklar olmayıp kadının tüm sorunlarında destek olmaktır. Yani barsak problemleri için ayrı, troid fonksiyonları için ayrı, kemik erimesi, psikolojik sorunlar için ayrı değerlendirmek değildir. Kadının bütün sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip sağlıklı ve kaliteli yaşam sağlanmaya çaılışılır.

Koruyucu Hekimlik Ve Fonksiyonel Tıp

Kronik hastalıkların gittikçe arttığı, GDO lu yiyeceklerin tüketildiği, yoğun manyetik alanlarda, klimalı kapalı alanlarda yaşam oldukça bedeni yormaktadır.. Hem ruhsal hem de fiziksel hastalıklar artmakla beraber, çocuklarda da hem alerjik hem de psikiyatrik rahatsızlıklar oldukça arttı.   

Aslına bakarsak fonksiyonel tıp;

             Bedene yaklaşımda tümden gelim anlayışını benimsemektir.

             Bir ihtisas dalı değildir, iyi bir genel tababet bilgisi yeterlidir.

             Herhangi bir cihaza ihtiyaç yoktur.

Ancak özellikle bedenimizde eksik olanları tespit etmek amaçlı yapılan kan testleri ve genel muayene den oluşur. Aslında fonksiyonel tıp felsefesi, eksik olanı yerine koyma, hastalığı önleme, hastalık oluşumunu engellemedir.  

Kadın doğum hekimi olarak fonksiyonel tıpta hastamıza yaklaşımda sadece rahim ve yumurtalıkları değerlendirmek değil, bütüncül bir yaklaşımla sorun oluşturacak her kavramı yok etmek amaçtır. Her daim gerekli olmayan, kimi zaman yan etkileriyle birçok sistemi bozan ilaçlara ihtiyaç olmadan, teşhis ve tedavi dışında  bir tıbbın olmasıdır. Yani hemen bir tanı koymak ve ardından ilacı vermekten ibaret değildir. Hastalığı tetikleyen etkenleri ortadan kaldırmak, beslenmenin ve yaşam biçiminin düzenlenmesi, egzersizi hayata sokmayı, vitamin ve mineral desteğinden oluşur.

Fonksiyonel tıpda önce danışanımızın bedenini tanır, fizyolojisini değerlendirir, genetik ve çevresel etkenleri öğrenir, sorunlar anlaşılır, ardından hastalığın oluşumunu engellenmeye çalışılır. Bedeni bir bütün olarak değerlendirir, sistemlerin ve organların ilişkisi, işleyişi değerlendirilir, metabolizmayı bozan nedenler ve düzeltilmek amaç olmalıdır.

Menopoz dönemindeki bir kadında kemik erimesi beklenen bir sonuçtur. Ancak fonksiyonel tıpta mevcut önleyici ve koruyucu yaklaşım ile kemik erimesi oluşumuna izin verilmez. Biyoeşdeğer hormonların eşliğinde sağlıklı yaş alma sağlanır.

Adet düzensizliği olan bir kadında sadece her ay regl görmesi için ilaç verme yani sorunu çözemeden sonuca odaklanma doğru bir yaklaşım değildir. Polikistik over sendromu olan bir kadında ilk yaklaşım yaşam şekli değişikliği, kadını diyabetten korumak, obeziteyi önlemek ve bedeni toksik yükten temizlemek olmalıdır.

Kadın doğum uzmanı olarak yaklaşımımız hem hastalıkları önlemek, hem de kadının yaşamın her döneminde sağlıklı bir şekilde yaşamını devam etmeyi sağlamaktır. Dolayısıyla menopozda yaşanan kemik kırıklarını tedavi etmek değil, kırık oluşumunu engellemektir. Kadının hızlı bir şekilde yaşlılık belirtilerini yaşaması değil, sağlıklı bir şekilde yaş almasını sağlamasıdır. 

Hastamızın ayrıntılı değerlendirilmesi, detaylı testlerin yapılmasının ardından vücut fonksiyonlarını yeniden kazanılması amaçlı destek tedavileri ve eliminasyon diyeti gerekli durumlarda ise ilgili yan dal uzmanından destek alınır.                                                                                             

Hangi Hastalıkların Tedavisinde Fonksiyonel Tıp

Amaç kronik hastalıkların oluşumunu engellemek. 

  1. Hormonal düzensizlikler
  2. Kalp damar hastalıkları
  3. Obezite
  4. Diyabet
  5. Sindirim sistemi hastalıkları
  6. Kronik yorgunluk sendromu
  7. Troid hastalıkları
  8. İnfertilite yani kısırlık
  9. Menopoz dönemi

Fonksiyonel tıpta amaç bu kronik hastalıkların önlenmesi eğer oluştu ise de kullanılan ilaçlara ve tedaviye destek olmak, tedavinin etkinliğini arttırmaktır.

Fonksiyonel Tıpta Uygulanılan Tedavi Protokolleri

İlk aşama yanlışların düzeltilmesidir. Yani şifa amacıyla başvuran hastamıza rehberlik etmek, bir başka ifadeyle yaşam koçu olmaktır.

Beslenme

Fonksiyonel tıpta beslenme oldukça önemli ve sağlıklı bir yaşamın devamı için besinlerin tanınması, doğru beslenme oldukça önemlidir.

Beslenme çoğunlukla eğitim gibi aileden gelir, yöresel yiyecekler önemlidir. Çocukluktaki beslenme alışkanlıkları bazen bir çok yanlışı barındırabilir. Öğrenilen yanlışlar, bireyin yaşamı boyunca bütün sorunlarda karşımıza çıkan önemli bir problemdir. Beslenme alışkanlıklarının düzenlemesi ile birçok hastalığın tedavisinde şaşırtıcı ve güzel sonuçlar alınabilir.

Yaşam Şekli

Fonksiyonel tıpta bireyin yaşam şeklide oldukça önemli olup değerlendirilmelidir. Alışkanlıklar, uyku düzeni, stres yükü incelenir. Pozitif ve iyileştirici sonuçlar için ayrıntılı bir değerlendirme yapılan hastamızda yeni ve sağlıklı adımlar için önerilerde bulunulur. Ancak çoğu zaman tek görüşme yeterli olmayıp, hem bireydeki oto kontrolu sağlamak, hem de süreci değerlendirmek için hastamız aralıklarla kontrole çağrılır. 

JİNEKOLOJİDE VE GEBELİKTE FONKSİYONEL TIP BAKIŞ AÇISI İLE TAKİBİNİZİN YAPILMASI SAĞLIKLI YAŞ ALMAK İÇİN ÖNEMLİDİR.

Fonksiyonel Tıp Uygulamaları Ve Klasik Tıbbi Yaklaşımların Farkı Nedir?

Yaklaşım bütüncül, yani sadece kadın genital organları incelenmez. Kadının hem bedenini, hem psikolojisi bütünüyle inceleriz. 

İlk görüşme tanıma aşaması olup, beslenme alışkanlıklarınızda ki en ince detaylar, idrar ve dışkılama sıklığınız, yemek sonrası yaşadığınız sorunlar, uyku süreniz, cinsel hayatınız, iş ve evdeki performansınız, sağlık sorunlarınız detaylı bir şekilde dinlenir. Ardından ayrıntılı bir fizik muayene, takibinde de jinekolojik muayene ve gerekirse ek görüntüleme yöntemleri ile hastamızın muayenesi tamamlanır.

İkinci aşamada anamnez ve muayene sonuçlarına göre gerekli ve  ayrıntılı laboratuvar testlerinin yapılmasıdır. Klasik tıptan farklı olarak incelemeler daha detaylı olup, bedeninizde her saniyede gerçekleşen sayısız tepkimelerde gerekli enzimler, vitamin ve minerallerin incelenmesi oldukça önemlidir.

Son aşamada elimizdeki veriler incelenir ve sonuçlar hastamızla paylaşılır. Sorunlar belirlenir, uygun yaklaşımlar detaylı bir şekilde anlatılır. Vermeyi planladığımız ilacı reçete etmek düzenli bir kullanım için yeterli değildir. Ne için kullanıldığı, eksikliğinde yaşanılacak sorunlar detaylandırılmalıdır. Aksi durumda hastamız ilacı kullanmaya başlasa da kullanım süresine uymayabilir. 

ilk görüşme ardından tetkik sonuçları ile yeniden değerlendirilen hastamız ile artık belirli sonuçlar elde edilmiş, bir yol haritası çizilmiş olur.

Gerekli durumlarda diyetisyen desteği ve yan dal uzmanlarından görüş alınabilmektedir.

Kadın Hastalıklarında Fonksiyonel Tıbbın Yeri

Genel olarak fonksiyonel tıp, kronik hastalıklar ile ilgilenir. Özellikle kronik hastalıklarda altta yatan temel neden inflamasyondur. Amaç inflamasyona neden olabilecek etkenleri ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla kimi zaman diyet düzenlenmesi, kimi zaman destek tedavileri ile inflamasyon önlenmeye çalışılır.

  • Diğer taraftan jinekoloji polikliniğimizde sık karşılaştığımız önemli bir hasta grubu menopoz dönemindeki kadınlardır. Ve çok üzücüdür ki birçok kadın menopoz dönemini destek almadan geçirmekte, hızlı bir şekilde bedenindeki değişiklikler de kadını ruhsal olarak çöküntüye uğratmaktadır. Menopoz döneminde tedavi yaklaşımı yıllar içinde belirgin değişikliklere uğradı.90’lı yıllar öncesinde her menopoz dönemindeki kadına hormon tedavisi başlanıldı. Ardından kanserojen diyerek en gerekli durumlarda dahi kullanılmadı. Fonksiyonel tıp yaklaşımında ise menopoz döneminde çoğunlukla kadına destekleyici tedavi önerilmekte ve uygun hastalarda biyoeşdeğer hormon başlanmaktadır. Biyoeşdeğer hormonal tedavi kadının sosyal hayatını destekler, ruhsal sıkıntılarını önler, bedenin yaşlanmasını önler.

Kullandığımız ilaçların biyoeşdeğer olması önemli. Yani vücudumuzda salgılanan ile aynı yapıda olmalı. Eşdeğer hormonlarda doz ayarı yaparken de, kullanılan miktarın etkinliğini sağlayacak en düşük dozda olması önemlidir.

Hasta Görüşleri